8 Ağustos 2015 Cumartesi

Büyük Göç

"Bilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder" demiş İbn-i Sina

Ahh keşke daha önce haberimiz olsaydı da göç edeydik sevgili ibn-i Sina.
Lakin bu aralar ülkede sanat ve bilim adına yapılan tek şey İstanbul'a Alaçatı'yı ya da Ankara'ya denizi götüren sitelerden ibaret.

Haa, yanlış anlama lütfen, benim diyen bilim adamı ya da sanatçı bunları yapamaz o ayrı.
Ama benim dediğim hani müzik, resim, heykel, çığır açan buluşlar, kansere tedavi, uzaya gitme çabası falan gibi klasik, bilinen işler...

Yani neredeyse bütün büyük düşünürlerin hem fikir olduğu o  'sanatlardaki başarıyla gelen uygarlık, yüksek insanlık halleri'nden falan bahsediyorum. Anla işte canım.


Ne bu atar şimdi? diye sorabilirsin

Hani anlatmıştım ya geçen yazımda, benim kardeş bir Oda Müziği Festivali (Eklisia Oda Müziği Festivali Gümüşlük) düzenliyor diye. İşte orada yaşadıklarımızdan dolayı hallendim herhalde gece gece.


Çellistanbul


Borusan Quartet


Camerata Smyrna & Kadir Sonuk


Camerata Smyrna

Şimdi ben bu konserlerde, kapıda bilet satışından ve sosyal medya tanıtımından sorumluyum.

Her akşam saat 21.30'da başlayan konserler için, 19.00 gibi mekana gidiyorum. Kardeşimden biletleri teslim alıp, yuvarlak küçük masamı kapı girişine yerleştiriyor, plastik sandalyemi ortalayıp, biletlerimi ve karanlıkta görmemi sağlayan masa fenerimi üzerine yerleştiriyorum. Bütün gece konser başlayana kadar bilet satıp, konser başladıktan sonra da kapı asayişini sağlayıp, sonradan girmeye (bilet almadan) çalışanları engellemeye çalışıyorum...

Eeee ne var bunda?

Yok canım bir şey! Sadece her akşam yaşanan diyaloglar, konserlerin doluluk oranları kalemimin ucunu sivriltmemi sağladı...

Gümüşlüğü bilirsin, hani Bodrum'un entellektüellerinin yaşamak için seçtiği, tarihte ilk kültür yerleşimlerinden biri olan bölge.

Biz de tam da bu özelliklerinden dolayı konserler için burayı seçtik. Daha önceki gözlemlerimizde burada takılan insanların;

- Balıkçılarda min 100TL - max 250TL hesap vermeleri
- Bir kadeh içkiye 35TL harcamaları
- Sohbetlerde felsefenin belini kırmaları
- Sanat söz konusu oldu mu, mangalı 2 kere küllendirmeleri
- Konser sensörlerinin açık olduğunu belirtmeleri

Bizi doğru lokasyonda olduğumuza inandırdı.

Ama gel gör ki burada da Milletvekili sendromu yaşanıyormuş. Olay cereyan edene kadarmış herşey!

Konserlerin yarısından çoğunu geride bıraktığımız şu günlerde, öğrendik ki;

- Eğer kurduğun sahneye sana göbek attırabilecek biri çıkmıyorsa, insanlar geri dönüyormuş
- 50TL bilet parası, balıkçıdaki hesaptan daha çok koyuyormuş
- 'Bir bakıp çıkıcaz' diye, bedavaya konser seyretme felsefesi varmış
- 'Bize de mi 50tl?'cilerin hala soyunu sürdürebildikleri kara parçasıymış Gümüşlük
- Konser sırasında mangal (gerçek anlamda) yakmaktan çekinmeyen mekan sahiplerinin yaşadığı masalsı bir yermiş.

Eee, durum bu olunca, senin de sözünü duyunca, bir sormak istedim:
"Nereye göç etsin bu sanat?


 P.s. Sayısı çok az olmakla birlikte, inanılmaz güzel bir sanatsever grubuyla da (yaş ortalaması 60) tanışmışlığımız oldu. İyi ki varlar!  












1 yorum:

  1. Baktım, en alt sağ kısımda yazıyor ki; "Hiç yorum yok"
    Böyle bir kültüre yorum yapmaya gerçekten "GEREK YOK"!!!

    YanıtlaSil