23 Eylül 2014 Salı

Duvara Karşı!

Hayır, biz ertesi gün eve gelmedik!

Kişi başı günlük 150TL verip Muhsin'in 'Ev Yapma Workshop'una katıldık...

Sabah 11 gibi bahçeden girdiğimizde bizim havalı sıvacı, bahçedeki leğenin içine, eldivenli elleriyle (manikür bozulmasın diye) çimento karıyordu. Bizi görünce yine bir keklik edasında kahkahayı bastı: kakakkakakakakakkkk....

Dün, dinlenmiş ve sinirlerimiz yatışkın olduğundan bu kahkahaya biz de karşılık verip, sabah muhabbetini açtık Muhsin'le.

"Eee, usta bugün nereleri bitireceksin? Nereden başlıyorsun?"
"Valla bugün sıvaları yapar, alt katın boyasının ilk katını atarım. Sen (beni göstererek) evin dış cephesini badanala (kireçle boyama operasyonu), Sen de (memoya bakarak) yerleri bitirirsin!"

Memo uyku mahmurluğunu atamadığı ve bu saatlerden sonsuz nefret ettiği için, başını öteki tarafa döndürüp, "Ben biraz kestiricem, akşam üstü çalışmayı planlıyorum" dedi.

Bense, ev bir an evvel bitsin de boşu boşuna bir aylık kiram gitmesin diye, en edilgen halimle "Peki Usta" diye cevaplayıp, görev mıntıkama doğru yol aldım.

Önce evin içine girip, sıva yapılmasını istediğim yerleri tespit ettim: Salonun yan duvarı, alt kattaki odanın pencere dipleri, mutfağın bütün duvarı, yukarı katta da yine ufak tefek gedikler...

Mutfaktaki duvarın önünde Muhsin'e yapılacak yerleri gösterirken, duvarın sıvasının koca bir bölümü elimde kaldı.

O da ne?

Pek naif olmayan bir hareketle, üzerindeki sıvadan kurtulan duvar, altındaki orjinal taşın bütün girinti ve çıkıntısını gözlerimin önüne serdi.


"Ahhh, bu duvarın sıvasını yıkıp, taşı çıkartmalıyız"
"Delirdin mi sen? O zor bir iş ben hayatta o işe girmem" dedi Muhsin
"Tamam, sen girme ama ben bu taşı istiyorum. Ne yapmam lazım anlat, ben yapıcam"
"Töbe, töbe... Nasıl kırıcan bu çıtkırıldım halinle o duvarı?"
"Ya sen bırak şimdi bunları, yaparım ben dedim ya, anlat sen bakim"

Ders 1:
Önce büyük bir çekiç ve keski bulunacak.
Sol eline aldığın keskiyi, kırmak istediğin sıvanın ortasına yerleştirip, verev tutmak suretiyle, sağ elindeki çekiçle de üzerine tüm gücünle indireceksin. Ve bu işlem sanırım sonsuza kadar sürecek.

Benim astral durumumu anlatan hayvan Boğa. Yani inadı ve istediğini alana kadar var gücüyle debelenmesiyle meşhur.

Aldım elime aletleri başladım kırmaya sıvayı. Tahmin ettiğim kadar kolay gitmediğini itiraf edeyim. Bu taş ev 50'lerden kaldığı için, gelen vurmuş, giden vurmuş sıvayı. Yani tam anlamıyla 'Sert kayaya çarptım" ...

1 saat duvara karşı debelenip, yarıdan fazlasını indirdikten sonra, kendimi bir vantroloğun kuklası gibi hissetmeye başladım. Adam benim kolları hareket ettirmekten yoruldu ve boş bedenimin içinden ellerini çekip, beni bir kenara koydu.

Muhsin'in geldiğini duyunca, toparlanıp, yığıldığım yerden hafifçe kalkıp, duvara bakıyor numarası yaptım. Resmen adam bana gülmesin diye rol kesiyorum. Kendi evinde bile huzur yok insana.

Öğle yemeği molası zamanıymış. O yüzden dışarı hemen aldığımız malzemelerle bir sofra kurduk:
2 kutu Tat Barbunya Pilaki, 1 kalıp beyaz peynir, domates, salatalık, simit ve Fruko Gazoz. Plastik çatal haricinde bir enstrümanımız olmadığından herşey, ısırmak, bölmek ve emmek suretiyle yeniyor.



İş bölümü iyi yapılmış bir gün olduğundan, Muhsin sözünde durup saat tam 17.00'de evi terk etti.
Memo, daha önce rabıta aralarına sıkmış olduğu poliüreten sprey tahmininden daha çok dışarı taştığı için, kendine ekstra bir iş daha yaratmış oldu: Taşanları, falçata ile belinden kesmek...

Vahşi Poliüretan tümsekleri ve temsili mini Komodo Ejderi 


Bense, zoru seven karakter özelliğimi bir de ev tadilatında kanıtlamış olmanın gururu, 2 beden büyümüş ellerim, kalınlaşmış saç tellerim (toz-topraktan) ve yıkmış olduğum sıvalarla mutlu ve huzurlu bir şekilde günü sonlandırdım.

malzeme: kan-ter-inat-kas gücü



"En derin yaralarla başlar en derin gülücükler.
En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı.
En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı." demiş Friedrich Nietzsche

Bu ev; bana gülmeyi, uçmayı ve tek bir nefes ile yaşamayı öğretecek gibi ...





3 yorum:

  1. nefis nefissss ...;-)
    arkası yarın...hemen gelsinnn ;-)

    YanıtlaSil
  2. evet sabırsızlıkla bekliyoruz evin son durumunu :)
    ayrıca yazıyı süsleyen şiir ve sözler çok güzel :)

    YanıtlaSil
  3. Sanirim yorum girmeyi bir turlu beceremiyorum. Ama oraya bir ses verme istegimden de geri duramiyorum. Hey, tum bunlar cok mutlu edici! Sesim geliyor mu?

    YanıtlaSil